SANAL ALEM VE BAYAN
SANAL ALEMDE VE REELDE BAYANLARA GÖSTERİLEN
DEĞERSİZLİK ÖLÇÜSÜ
Allah c.c sanal alemde islam için çalışan
sitelerden ve buradaki görevlilerden razı olsun
ve başarılarının devamını nasip eylesin inşallah
SANAL ALEMDE
VE REELDE BAYANLARA GÖSTERİLEN
DEĞERSİZLİK ÖLÇÜSÜ
YASEMİN İSTANBUL
İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümü
Sosyal Psikoloji
Selamün aleyküm değerli Müslüman kardeşlerim
Sanal alemdeki bayanlara verilen değersizlik
aslında bizim toplum yapımızda ve Reel yaşamda
kadına değer verilmeyişinin bir yansımasıdır
bu konuyla ilgili önce alttaki linki tıklayarak
okumanızı istirham ediyoruz
http://eski.bianet.org/2005/09/19/67439.htm
Erkekler dini inancı çok kuvvetlide olsa
veya dini inancı hiç olmasada istisnalar dışında
konu eğer Kadınlara hak ve değer ölçüsü
hakkında fikir ve görüş ileri sürme olunca
hemen kadınlardan üstün olduklarını
ve dinimizin hükümlerine görede
böyle yaratıldıklarını söyleyerek konuya girerler
ve kadın ile erkeğin aslında islama göre Takva
ölçüsünde değerlendirilmesi konusunu
ve asıl üstünlüğün takvada olduğu donesinin
pek üzerinde durmazlar ve bazende es geçerler
İslamda bu değer ölçüsüne görede eşitliğin olduğunu
bazı erkekler kabul dahi etmezler
ve bu eşitliği savunanlarıda
müslüman olsun yada olmasın Feminizim ile suçlarlar
Bazı islam ülkelerinde uygulanan ve İslam ile
zerre kadar alakası olmayan hükümler gereği
erkeklerin tecavüz ettiği genç kızlar
fuhuşla suçlanarak recm edilerek öldürülürler
ancak bu suçun ortağı olan erkek ise
cezalandırılmaz ve hakkında suç duyurusu dahi yapılmaz
ve kimliği gizli tutulur
dolayısıyla genç kız hem bir erkek tarafından
tecavüze uğrayan ve hemde yine bu suçun cezasının
ve yapılan fiilin hesabının kendisinden sorulduğu
bir mağdur konumundadır
ve bu şekilde recm edilen bir genç kızın
gühanını elbette Allah c.c bu genç kızı mağdur edenlerden v
e ölümüne sebep olan idarecilerden
ve bunu İslam adına yerine getirdiğini iddia eden
hüküm vericilerden mutlaka soracaktır
Ülkemizin bazı bölgelerindede Genç kızlar
kendilerine danışılmadan evlendirilmektedir
Ve sanki bir eşya satışı yapar gibi belirli bir
para karşılığı evlendirilmekte ve adına başlık parası
veya farklı isimler konmaktadır
bazı bölgelerdede genç kızlar sevdikleri
ile evlenmek isterse ailesi buna izin vermemekte
ve genç kızlar sevdiklerine kaçtıklarında
adına töre denilerek öldürülmektedirler
bu tür şeylerin Dinimizde asla yeri yoktur
Reel alemde bayanlar fikir ve düşüncelerine
gerçek manada değer verilmeyen sadece
güzellikleri ile gündeme taşınan
TV veya toplumun herhangi bir kesiminde
reklam malzemesi olarak kullanılan
evde ise hizmetçi konumunda olan
ve erkeğin her isteğini koşulsuz ve şartsız
yerine getirmekle yükümlü tutulan
ve erkeğin her türlü fikir ve düşüncesini
kabul etmek zorunda olan
çocukların eğitiminden
ve evin reisi erkek olmasına rağmen
evin sosyo-ekonomik yapısının dengesizliğinden
sorumlu tutulan
ve hatta erkeğin karakter ve huy yapısının
farklı profillere girmesinden sorumlu tutulan
fakat bu kadar sormululuğu olmasına rağmen
bu sorumluluklarına görede
yaptırım yetkisi kendisine verilmeyen
bir değersiz done konumundadır
Fiziksel ve psikolojik olarak baskı gören
bunu çevresine aktaramayan ve aktardığındada
" Kader " denilerek her türlü cefaya boğun eğdirilmeye çalışılan
ve sorunlarını aktarmak istediği kişiler tarafındanda suçlanan
ve sorunlarını aktarması ayıp ve günah sayılan
bir done konumundadır
Reel alemde eşleri tarafından haftada bir gün bile
" Seni Seviyorum " kelimesi kendilerinden esirgenen
sevgiye o kadar muhtaç olmalarına rağmen
sevgisizlik ve mutsuzluk içinde yaşamaya mecbur edilen
bir done konumundadır
Sanal alemde ise durum farklı gibi görünsede değişen
hiç bir şey yoktur
sevgi sözcükleri sadece erkeklerin nefs-i emarelerini
ve egolarını tatmin için bayanlara bazı sohbet sıtelerinde
söyledikleri yalanlardan ibarettir
Sanal alem ve bazı sohbet siteleri
bu yüzüyle Reel alemden hiçte farklı
değildir çünkü sevgiler istisnalar dışında sahtedir
Sanal alem ve bazı sohbet siteleri bu şekliyle
İslami Realite hükümlerince Bidat görünümü arzetmektedir
Batıda kadının yerini ve verilen değeri
bir Limon örneğiyle açıklayalım
TV de bir reklam görürsünüz
ve ekranda bir limon vardır ortadan ikiye ayrılmıştır
içi gözüksün ve insanın nefs-i emaresini etkilesin
diyerek ikiye ayrılmıştır
işte Batıdaki kadın böylesine çıplak şekilde toplumda teşhir edilen
bir done konumundadır
ve bu limon bu haliyle bir reklam malzemesidir
ve nefs-i emaresi gereği insan
bu Limon böyle teşhir edilince ona ulaşmak ister
Limon sağlığa faydalıdır vitamin ve mineral deposudur
işte Bayanlarda toplum ve insanlık için böylesine faydalıdır
ancak Limona verilen değer kadına verilmez hiç bir zaman
Limon sıkılır ve içindeki C vitamini
ve lezzeti boşaltıldıktan sonra hiç bir değeri kalmaz
ve çöpe atılır
Batının Kadına verdiği değer ölçüsüde budur işte
nefs-i emareyi tatmin eden bir araçtır Kadın
kendisinden sevgi şefkat güzellik ve tatlılık istenir
bunlar kendisinden bir Limon gibi sıkılarak
alınır ve posası atılır ve Sanal alemdeki genç kızların
veya kadınların veya evli bayanlarında durumu böyledir
Limon gibi sıkılır ve lezzeti gittinden sonra posası atılır
başka bir Limon aranmaya başlanır
burada bayanların yapması gereken tek şey bazı
sohbet sitelerindeki bu yapıya karşı çıkarak
bu tür bazı sohbet sitelerine girmemeleridir
ve kendilerini bazı sohbet sitelerinin ayakta kalması
için ve erkekler için bir nefsani malzeme olarak
kullandırmamaları gerekir
Müslüman bekar veya Müslüman evli bayanlarda
bazı sohbet sitelerinde kendilerine reva görülen
bu Batıdaki Limon kavramının kendilerine
uygulanmasını reddetmelidirler
bazı erkeklerin bu tür yaklaşımlarını
şiddetle reddetmelidirler çünkü reddetmeleri
aslında dinimizin bir gereğidir
dinimiz bayanlara verilen hak ve değer ölçüsünde
Reel-sanal ayrımı yapmamaktadır
ve müslüman bayanlarda artık islami realiteye göre
gerçekleri görmek ve dinimizin hükümlerine göre davranmak zorundadırla
islami realiteyi hayatından silmiş bir bayan
bazı sohbet sitelerinde kendilerine reva görülen
dinimizle tezat yaklaşımlara fırsat verirse
Allah c.c o bayana mutluluk nasip etmeyecektir
Bayanlar güzel ve değerli varlıklardır
bazı islami görüşe sahip kişiler
bayanlar o kadar üstün mahluklar olsaydı
bayanlardanda bir Peygamber gönderilirdi
demektedirler ancak unutulmaması
gereken bir nokta şudur
erkeklerden firavun vardır ama bayanlardan firavun
ve firavun gibi adaletsiz ve merhametsizce davranan
bir bayan islam tarihinde yoktur
aksine firavuna itaat etmeyerek Allah c.c a itaat
ederek cenneti kazanan bir Firavun eşi Asiye vardırki
cennetin dört kadınından birisidir
sanal alem ve bazı sohbet sitelerindeki olumsuzlukları
yok edecek güç bayanlarda vardır bayanların nefsi 7 erkeklerin 1 dir
ve bayanlar bazı sohbet sitelerinde islami realiteyi
korur şekilde davranırlarsa
bu erkeklerin olumlu yönde
davranışlarına zemin hazırlar
bayanlarda bunu yapacak güç vardır
erkekler bu konuda daha güçsüzdür
ve erkekler bazı sohbet sitelerinde
çözümden yana değildir ve sanal alem gençliğimizi
uçuruma sürüklemektedir ve erkeklerin bunu
engelleyecek gücleri yoktur
bu güç bayanlardadır fakat bu çözüm yollarını
anlatmak için bazı sohbet sitelerine giren bayanları
diğer bayanlar dinlememektedir
bayanların bayanlarla
yazışmaması ve erkekleri yazışmak için tercih etmesi
çözümü geçiktirmektedir
bunun içinde çözümden yana olan erkeklerin
bayanlara güvenmeleri ve erkeklerin
bayanlardan bu konuda yardım istemeleri
gerekmektedir
Peygamberimiz Hz.Muhammed s.a.v Efendimizinde
bir hadis-i şeriftede buyurdukları gibi
" bir devir gelecek Kuran-ı kerim mümineler tarafından
yükseltilecektir " buyurduğu gibi artık Kuran-ı kerim
ve İslami Realite bayanların omuzlarında yükseleceği
devire girildiğinden dolayı
bayanlarda artık lüzumsuz gereksiz ve saçma sapan
bazı sohbet sitelerine girmemelidirler
çünkü bazı sohbet siteleri ahlaksız erkeklerin
girdiği yerler olup sohbet adı altında
artık gençliğin ahlakını ve dinini yok eder nitelik taşıyan
yerlere dönüşmüş durumdadır
müslüman bayanların bazı sohbet sitelerinin
bu şekildeki sohbet adı altında oluşturduğu ahlaksızlıklara
ve dinimizde zerre kadar yeri olmayan bu sohbet adı altındaki
saçmalıklara ve dinimizin
ahlakımızın deformasyonuna neden olan bazı
sohbet sitelerinde olan bitenlere hem kendi psikolojik yapılarının
ve geleceklerinin zarar görmemesi için
veya evliyse kendi kızının geleceği için karşı çıkmalıdırlar
bazı sohbet sıtelerine girerlerse burada uyarıcı görevlerini
yerine getirmelidirler ve erkeklerle lüzumsuz konularda
yazışmayı artık bırakmalıdırlar
Dinimiz bazı sohbet sitelerinde olan bitenleri
tasvip etmez ve Allah c.c böyle ahlaksızlıkla mücadele etmek yerine
erkeklerle sohbet eden bayanlardanda mutlaka hesap sorar
Müslüman bir bayana yakışan islam için mücadele etmektir
erkeklerle sohbet etmek değildir
Sanal alemde ve bazı sohbet sitelerinde
erkeklerin zerre kadar bayanlara değer vermediklerini
sadece Batıdaki Limon kavramıyla hareket ettiklerini
ve bayanları nefs-i emarelerini tatmin için bir araç olduklarını
artık bayanlar görmeli ve erkeklerle sohbet edeceklerine
islam için çalışmalıdırlar
eğer bayanlar bunu yapmıyor ve hala erkeklerle
sohbet etmeye devam ediyorlarsa
Allah c.c bununda hesabını bayanlardan soracaktır elbet
"Bayan Geldim, Kadın Olarak Gidiyorum!"
Adıyaman, Ardahan, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Gaziantep, Hakkari, Iğdır, Malatya, Mardin, Muş, Siirt, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak, Midyat, Nizip ve Van'dan 31 gazete, radyo ve TV muhabiri "Kadın Hakları Haberciliği"ni tartıştı, kadın az, erkek çoktu.
BİA Haber Merkezi
19/09/2005 Ayşe DURUKAN
BİA (Batman) - Batmanlı gazetecilerin dışında Adıyaman, Ardahan, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Gaziantep, Hakkari, Iğdır, Malatya, Mardin, Muş, Siirt, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak, Midyat, Nizip ve Van'dan 31 radyo, gazete ve televizyon muhabiri Batman'da iki gün boyunca "Kadın Hakları ve Kadın Hakları haberciliği"ni tartıştı
Medya Özgürlüğü ve Bağımsız Gazetecilik İzleme ve Haber Ağı"(BİA²) projesinin Hotel Asko'da gerçekleştirdiği seminere, Medeni Kanun ve Türk Ceza Kanunu Kadın Platformu kurucularından hukukçu Hülya Gülbahar, Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Hülya Tanrıöver, Ankara Üniversitesi Kadın Çalışmaları ve Uygulama Merkezi'nden Dr. Aksu Bora, gazeteci İpek Çalışlar, Pazartesi Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Beyhan Demir ve Uçan Süpürge Genel Koordinatörü Halime Güner eğitimci olarak katıldı.
Seminerin ilk günü 17 Eylül, Cumartesi günü sabahtan başladı. BİA² Koordinatör Yardımcısı Fügen Uğur'un yaptığı açılış konuşmasında, BİA tanıtıldı ve projeyle ilgili bilgi verildi.
"Her yıl altı bölgede düzenlenen, Doç. Dr. Sevda Alankuş'un danışmanlığındaki eğitim programı bu kez, politik ve etik olarak sorumlu gazetecilik anlayışı temel alınarak, yerel medyayı kadın haberciliği konusunda bilgilendirmeyi amaçlıyor."
Gülbahar: Her 10 saniyede bir kadına tecavüz ediliyor
BİA² seminerinin "Kadın Hakları Haberciliği" konusundaki ilk günkü konuşmacısı olan Avukat Hülya Gülbahar, "Kadın Haklarıyla İlgili Ulusal ve Uluslararası Düzenlemeler" hakkında katılımcılara bilgi verdi.
Gülbahar, "Kadın konusu magazin meselesi gibi ele alınıyor. Kadın hakları mücadelesi politik bir mücadeledir. Dünya nüfusunun yarısının, nüfusun diğer yarısıyla olan çelişkilerinin mücadelesidir," dedi.
Gülbahar konuşmasında, dünyadaki kadınların durumuyla ilgili bazı rakamlardan da örnekler verdi.
"Dünyada yılda 16 milyon genç kadının seks işçisi olarak çalıştırılmasından 750 bin dolar kar elde ediliyor. Her yaştan kadın ve çocuk seks işçisi bu rakamın içindedir. Ayrıca her beş saniyede bir dünyada bir kadına tecavüz ediliyor.
"Bu anda, oturduğunuz yerde ona kadar sayın. Bir kadına tecavüz edildi. Dünya nüfusunun üçte ikisini çalışan kadınlar oluşturuyor. Oysa rakamlara bakıldığında emeğinin karşılığını kadının alamadığını görüyoruz."
Rakamlarla Türkiye'de kadın
"Türkiye'de çalışan kadın olmasına karşın, mal ve mülk sahibi olanlar hep erkekler. Rakamlara baktığımızda aileye kayıtlı gayrı menkullerin sekizde birinin kadının üzerine kayıtlı olduğunu görüyoruz. Doğu Anadolu'da kadınların yüzde 93.5'nin geliri yok. Ege bölgesindeyse kadınların yüzde 76.6'sının sosyal güvenceleri ve gelirleri yok."
Kadınların boğaz tokluğuna çalıştıklarını söyleyen Gülbahar, "Eksik etek, kaşık düşmanı gibi tanımlamalarla, kadınların boğazından geçen lokmada alınıyor. İnsan haklarına ilişkin okunulan şeylerin üçte biri kadına ait değilse 'Okumuyorsunuz' demektir" dedi.
Seminerde, kadına yönelik şiddete ilişkin örnekler de veren Gülbahar, töre cinayetlerinin temelinde ekonomik nedenler yattığına örneklerle değindi.
"Töre" ve "namus" cinayetleri
"Töre" cinayeti olarak basına yansıyan cinayetler, 'namusum için öldürdüm' denildiğinde, cinayet neredeyse haklılık kazanıyor. O cinayetlerin satır aralarında gerçek nedenler yatmaktadır.
"Bu da çoğunlukla ekonomik nedenlerdir. Kadın alınan ve satılan mal gibi görüldüğünden, birazcık seslerini yükselttiklerinde, haklarını savunduklarında, yaşamlarını geri istediklerinde törenin ardına saklanılarak 'namusum için' denilerek öldürülmektedir."
Gülbahar, bu nedenle yerel basına çok iş düştüğünü söyledi "Namus cinayetlerinin ardındaki gerçek nedeni avukat savcı gibi araştırmalılar" diye konuştu.
Tanrıöver: Medya kadını simgesel olarak imhaya gidiyor
Doç. Dr. Hülya Tanrıöver, "Medya ve Kadın" başlıklı seminer sunumunu, iki ayrı başlıkta yaptı.
Tanrıöver, ilk bölümde, "Medya ve Medyada Kadının Temsili"nin, ikinci bölümdeyse "Medyada Kadın Hakları İhlalleri"ni anlattı.
"Medyanın kaptığı kadını belli temsil biçimleriyle, kalıplarla temsil etmektir. Temsil edilen kişi kurum nesnenin hayatımızdaki yerini temsil eder. Bizim toplumumuzda kadın iyi eş ve iyi annedir."
Kadının, tecavüze uğradığında kurban, cinsiyetçi ve ırkçı bir temsille de cinsel nesne olarak toplumda temsili olduğunu söyleyen Tanrıöver, "Türk medyası dünya literatürüne 'Arka Sayfa Güzeli' diye bir kavramı kazandırdı" diye konuştu.
"Medyanın kadını ya da kadın sorunlarını hiç yazmayarak, görmezlikten de gelerek, kadını simgesel olarak imhaya, yok etmeye gidiyor. Bu yaklaşımda ekonomik, kültürel ve toplumsal nedenler yer alıyor."
"Dil çok önemli"
Tanrıöver: Medyada kadınlara ilişkin açık ve örtük /.örtülü olmak üzere iki ayrı söylem olduğunu hatırlattı.
"Kadınlar ne işiniz var siyasette, Git otur evinde, demiyoruz da, bunu başka şeylerle ifade ediyoruz. Örtük söylemi çok özel bir çaba sarf etmiyorsak anlamıyoruz. Bunlar çok sevdiğimiz dizi film ve ana haber bültenlerinde karşımıza çıkıyor. Açık söylem daha az zararlı oluyor."
Tanrıöver, medyada kadın temsillerinin ne aracılığıyla yapıldığı çok önemlidir. Birincisi dil, iki konu ve üçüncü resim seçimidir. Radyo ve TV'lerde ses ve görüntüde önemlidir. Kullandığımız dil, bazı sözcüler çok önemlidir ve örtük söylemi oluştururlar.
Kadın/Bayan tartışması
"Kullanılan dilin örtük söyleme güzel bir örnek oluşturduğu için "Bayan" kelimesini örnek göstererek konuşmasını sürdüren Tanrıöver bu konuda da şunları söyledi:
"Bir 'bayan' arkadaşımızla yolda yürüyorum dediğimizde, yanlış yapıyoruz. Siz kadın hakları ihlali yapıyorsunuz. Bayan kadın demek değildir. Bayan yanlış bir kelimedir. Erkeğin karşılığı bayan değildir, kadındır. Bayan bayın karşılığıdır ve bir hitap şeklidir.
"'Öğretmenlik bayanlara yakışan bir meslektir' denmez. Türkçe'ye aykırıdır. Peki neden böyle yapılıyor Çünkü kadın demek ayıp Örtük söylem. Kafanın arkasında yatan. Kadının nesi ayıp, Erkek neden ayıp değil. Erkek kullanıyorsak kadın da kullanacağız."
Atölyede kadınlar
Seminerin öğleden sonraki atölye çalışmalarının Dr. Aksu Bora ve Gazeteci İpek Çalışlar katılımcılarla yaptıkları atölye çalışmasında "Kadın hakları ihlallerinin haberleştirilmesi, tecavüz, namus cinayetleri, kadına yönelik şiddetin haberleştirilmesi ve haber takibi" gibi konuları tartışmaya açtılar.
Konu kadın hakları haberciliğiydi ama seminerde kadın muhabir sayısı çok azdı; ayrıca genel olarak yerel medya kadınları gazeteciliğe bir türlü çekemedikleri görüşünde.
Atölye çalışmasında kadın muhabirlerin çalışmaya nasıl başladıklarını üzerine yaptıkları konuşmalar bu anlamda cesaretlendiriciydi.
Batman gazetesinden Ayla Temiz, aslında sağlıkçı ama eşinin desteğiyle çalışmaya: başlamış, yayın yönetmenliği dahil pek çok görevde bulunan halen köşe yazarlığı yapıyor, "Eşimin desteği olmasa böyle bir şey olmazdı," diyor.
Malatya ilk haber gazetesinden Semira Aktaş'ın hikayesi hayli ilginç: "bir arkadaşım bana gazetecilik yapar mısın diye sorduğunda yaparım da nasıl yapacağımı bilmiyorum, dedim. Bana bir etkinliğe gideceksin mesela, dedi. Orada gördüklerini yazacaksın diye anlattı. Ben Malatya'da pek çok sivil toplum kuruluşuna üyeydi, bütün etkinlikleri zaten izliyordum. Böylece başladım. "
"Şimdi sadece gidiyorum..."
Yedi yıldır gazetecilik yapan Aktaş'ın gazeteciliğe başlamasında da bir erkeğin etkisi var: "Ben o sırada, işinden atılan bir erkek muhabirin yerine alındım. İşinden atılmaktan çok yerine bir kadının alınmasına tahammül edemedi. İlk zamanlar şehir dışına çıkmam gerektiğinde anneme 'gitmem gerek ' diyordum, sonra, 'gitmek istiyorum', şimdiyse annecim gidiyorum.... "
Batman Doğuş'tan Semiha Dediler köşe yazarı, "Çouklarımı büyüttükten sonra yazı yazmaya başlamıştım," diyor.
"Daha çok kadın ve al konuları üzerine yazıyorum. "
"Bayanlardan büyük destek"
Evin Saklam 20 yaşında, Sınıf Öğretmeniliği eğitimi alıyor, Siirt'te Yaşam gazetesinde çalışıyor.
"Gazeteciliğe ağabeyimin yazılarını temize çekerek başladım, sonra ona yazılarıyla ilgili görüşlerimi söyleyerek eleştirilerimi söylemeye başladım. Güneydoğuda kadınların çalışması konusuna şimdi bayağı bir gelişme var. Bayanlardan çok destek alıyorum. "
Batman Bakış gazetesinden Fatma Kavşut da köşe yazarı, takma isim kullanıyor, "Ulusal bir gazetede gözü" var.
"Hepimizin bilinçlenmesi gerekiyor. Klasik tepkiler yerine akıl ve vicdanla başlayalım. Lisans tezimi ilam ve kadın üzerine yaptım. "
DİHA Haber Ajansı'ndan Rojda Kızgın ileyişim okumayınca gazeteci olmanın yollarını aramış ve bulmuş, "Ailem desteklemeseydi nasıl başa çıkardım?" diyor.
" Diyarbakır'da daha kolaydı. Dört aydır Batman'dayım Batman'da giydiğin pantolon da body de olay olabilir. Oturup tartışıyorum, kalıpların dışına çıkmam gerektiğini söylüyorum. Kadın olduğum için yaptığım ilerden zorlanmıyorum..."
Uçan Süpürge: Son bir yılda 473 kadın örgütü
Pazar günü, kadın hakları üzerine çalışan ve kadın sorunlarına ilişkin etkin faaliyetlerde bulunan Uçan Süpürge'den Halime Güner ile Pazartesi Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Beyhan Demir bir konuşma yaptı.
Uçan Süpürge Genel Koordinatörü Halime Güner, kurulma amaçlarından ve bugüne kadar yaptıklarını anlatarak, yürütmekte oldukları son proje "Köprüler Kuruyuz" projesiyle 64 ili dolaştıklarını anlattı.
"Bugüne kadar gittiğimiz illerde tek bir kadın kendim için bir şey istiyorum, demedi. Son bir yıl içinde 473 kadın derneğine ulaştık. Bu arada Türkiye'de kadın derneklerinin sayısı arttı. Ankara'da özellikle yüzde elli artış gösterdi. Gittiğimiz illerde gördük ki, valiler ve belediye başkanları yasalardan haberdar değiller."
Güner, kadın örgütleri arasında iletişim eksikliğinden söz ederek, bu eksikliğin zaman kaybına yol açtığını söyledi.
"Hayat haberse, biz burada yokuz. Bizim 'Köprüler Kuruyoruz' projesiyle yaptığımız tohum atmak. Burada erkeklerin ağırlıkta olduğunu görüyorum. Erkeklerin erkeklere anlatacağı şeyleri önemsiyorum. Biz kadınların tek tek evleri var. Erkeklerin ise kahveleri başta olmak üzere bir çok yeri.
Demir: Pazartesi taraflı
Pazartesi Dergisi'nden Beyhan Demir ise " Feminist" kadın dergisi olarak 1995 yılından bu yana kadın haberlerini, kadın bakışıyla ve tamamen kadınlardan kurulu bir kadroyla verdiklerini söyledi.
Demir, "Taraflı haber yapıyoruz Kadınlardan yana tarafız. Ezilenlerden, dışlananlardan yana tarafız. Bu yönüyle Pazartesi'nin ideolojik bir yanı vardır. Haberle ilgili yanlış bilgi vermeden, yol gösteriyoruz, yorum koyuyoruz"dedi.
Demir, kadına yönelik şiddette, namusun bahane olarak kullanıldığını söyledi.
"Namus bahane. Erkeklerin en güçlü bahaneleri namus. Kadınlar güçlendikçe, önlerine şiddet sorunu çıkarılıyor."
Bianet tanıtımı
Seminerde son olarak, bianet sitesi katılımcılara tanıtıldı. BİA² Proje Danışmanı Nadire Mater geçen yıl "Hak Haberciliği" seminerlerinin altı merkezde yapıldığını, "Kadın Hakları ve Kadın Haberciliği" seminerlerinin 24-25 Eylül'de Ordu'da, sonra da sırasıyla Eskişehir, Çanakkale, İzmir ve Antalya'da gerçekleşeceğini söyledi.
Yine yerel medyaya yönelik olarak altı merkezde yapılması öngörülen Çocuk Hakları Haberciliği seminerleri de Kasım ayında başlıyor.
Mater, habercilikte "Kadın hakları" ya da "çocuk hakları" haberciliği gibi başlıkların hem dünyada hem de Türkiye'de yeni olduğunu, esasında haberciliğin elbette ki bu konuları kapsaması gerektiğini, ama kapsamadığı, kapsarken de bizatihi ihlalin öznesi haline de gelebildiğini söyledi.
"Bu nedenle, Kadın ve çocuk konularının özellikle altını çizme gereği ortaya çıkıyor. Esasında son iki yılda, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki yerel gazetelerin kadın konusunda hayli ağırlık verdikleri zaten izlediğimiz gazetelerden biliyorduk, ama burada daha çok gazete görme imkanı bulduk. Hakikaten özellikle yaygın medyayla karşılaştırıldığında heyecan verici bir örnekle karşı karşıyayız. Bunun çok daha da iyi olacağını da biliyoruz. "
İki günlük buluşma tek tek gazetecilerin program değerlendirmesi ve önerilerle sona erdi.
Siirt'te Yaşam gazetesinden Sahra Turhan'ın sözleri iki günün özeti oldu: "Bayan geldim, kocaman bir kadın olarak gidiyorum." (AD)
Katılımcı Gazete, Dergi, TV ve radyolar:
Batman Doğuş Gazetesi: Mahfuz Uyanık, Semiha Dediler
Batman Bakış Gazetesi: Nil Aydiş, Hüseyin Ay,F atma Kavşut, Ubeydullah Baş,
Batman Gazetesi:Nizamettin İzgi, Şükrü Yıldırım, Şehmuz Temiz
Batman Işık Gazetesi: Aylin Temiz,
Batman A.A.:Ercan Atay,
Batman İHA Zeki Gün,
Batman Dicle Haber Ajansı: Rojda Kızgın,
Batman Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler: İrfan Tapan
Batman Kanal 7: Yılmaz Ekinci,
Iğdır Hudut Gazetesi:Aydın Deniz,
Batman İHD Reşat Akıncı, Evin Sarı,
Batman Umut Gazetesi:Osman Seyrek,
Batman Medya Gazetesi: Ercan Aslan,
Batman NTV Muhabiri-Petrol Gazetesi: Hakan Sapan
Diyarbakır Gün TV: Deniz Gördük,
Diyarbakır Güneydoğu Ekspres: Feyyaz Dursun,
G.Antep Yeni Oluşum Gazetesi Ahmet Aksoy,
G.Antep Halkın Sesi Gazetesi: Müslüm Çelik,
G.Antep İlke Gazetesi: Selim Bacaksız,
Ş.Urfa Radyo Medya: Salih Ünlü,
Malatya Çağlar FM Cumali Aksaç
Malatya İlk Haber Gazetesi: Semira Aktaş,
Mardin Midyad Habur Gazetesi: Mehmet Şirin, İş ve Mehmet Halis İş,
Muş Postası Gazetesi: Sabri Yıldırım,
Muş Şark Telgraf Gazetesi: Necdet Armağan,
Muş Haber 49 Gazetesi Emrullah Özbey,
Ş.Urfa Bizim Gazete: İbrahim Hakkari,
Siirt'te Yaşam Gazetesi: Evin Saklam, Sahra Turhan