https://yasemin34-leyla.tr.gg

SANAL ALEM VE BAYAN

 

SANAL ALEMDE  VE REELDE BAYANLARA GÖSTERİLEN 

DEĞERSİZLİK ÖLÇÜSÜ

 Allah c.c sanal alemde islam için çalışan 

sitelerden ve buradaki görevlilerden razı olsun 

ve başarılarının devamını nasip eylesin inşallah

 

http://www.islam-green34.com

 


SANAL ALEMDE 

 

VE REELDE BAYANLARA GÖSTERİLEN 

DEĞERSİZLİK ÖLÇÜSÜ

 
http://www.yasemin34-leyla.tr.gg

 
YASEMİN  İSTANBUL

İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümü
Sosyal Psikoloji


Selamün aleyküm değerli Müslüman kardeşlerim

Sanal alemdeki bayanlara verilen değersizlik

aslında bizim toplum yapımızda ve Reel yaşamda

kadına değer verilmeyişinin bir yansımasıdır

bu konuyla ilgili önce alttaki linki tıklayarak
okumanızı istirham ediyoruz

http://eski.bianet.org/2005/09/19/67439.htm 

Erkekler dini inancı çok kuvvetlide olsa 

veya dini inancı hiç olmasada istisnalar dışında

konu eğer Kadınlara hak ve değer ölçüsü

hakkında fikir ve görüş ileri sürme olunca

hemen kadınlardan üstün olduklarını 

ve dinimizin hükümlerine görede 

böyle yaratıldıklarını söyleyerek konuya girerler 

ve kadın ile erkeğin aslında islama göre Takva 

ölçüsünde değerlendirilmesi konusunu

ve asıl üstünlüğün takvada olduğu donesinin

pek üzerinde durmazlar ve bazende es geçerler 

İslamda bu değer ölçüsüne görede eşitliğin olduğunu

bazı erkekler kabul dahi etmezler

ve bu eşitliği savunanlarıda

müslüman olsun yada olmasın  Feminizim ile suçlarlar

Bazı islam ülkelerinde uygulanan ve İslam ile 

zerre kadar alakası olmayan hükümler gereği

erkeklerin tecavüz ettiği genç kızlar 

fuhuşla suçlanarak recm edilerek öldürülürler 

ancak bu suçun ortağı olan erkek ise 

cezalandırılmaz ve hakkında suç duyurusu dahi yapılmaz

ve kimliği gizli tutulur

dolayısıyla genç kız hem bir erkek tarafından

tecavüze uğrayan ve hemde yine bu suçun cezasının

ve yapılan fiilin hesabının kendisinden sorulduğu 

bir mağdur konumundadır 

ve bu şekilde recm edilen bir genç kızın 

gühanını elbette Allah c.c bu genç kızı mağdur edenlerden v

e ölümüne sebep olan idarecilerden 

ve bunu İslam adına yerine getirdiğini iddia eden 

hüküm vericilerden mutlaka soracaktır

Ülkemizin bazı bölgelerindede Genç kızlar 

kendilerine danışılmadan evlendirilmektedir

Ve sanki bir eşya satışı yapar gibi belirli bir

 para karşılığı evlendirilmekte ve adına başlık parası

veya farklı isimler konmaktadır

bazı bölgelerdede genç kızlar sevdikleri 

ile evlenmek isterse ailesi buna izin vermemekte

ve genç kızlar sevdiklerine kaçtıklarında 

adına töre denilerek öldürülmektedirler 

bu tür şeylerin Dinimizde asla yeri yoktur

Reel alemde bayanlar fikir ve düşüncelerine 

gerçek manada değer verilmeyen sadece

güzellikleri ile gündeme taşınan 

TV veya toplumun herhangi bir kesiminde 

reklam malzemesi olarak  kullanılan 

evde ise hizmetçi konumunda olan

ve erkeğin her isteğini koşulsuz ve şartsız 

yerine getirmekle yükümlü tutulan 

ve erkeğin her türlü fikir ve düşüncesini 

kabul etmek zorunda olan 

çocukların eğitiminden 

ve evin reisi erkek olmasına rağmen 

evin sosyo-ekonomik yapısının dengesizliğinden

sorumlu tutulan

ve hatta erkeğin karakter ve huy yapısının 

farklı profillere  girmesinden sorumlu tutulan

fakat bu kadar sormululuğu olmasına rağmen 

bu sorumluluklarına görede 

yaptırım yetkisi kendisine verilmeyen 

bir değersiz done konumundadır  

Fiziksel ve psikolojik olarak baskı gören 

bunu çevresine aktaramayan ve aktardığındada 

" Kader " denilerek her türlü cefaya boğun eğdirilmeye çalışılan

ve sorunlarını aktarmak istediği kişiler tarafındanda suçlanan 

ve sorunlarını aktarması ayıp ve günah sayılan

bir done konumundadır 

Reel alemde eşleri tarafından haftada bir gün bile

" Seni Seviyorum " kelimesi kendilerinden esirgenen

sevgiye o kadar muhtaç olmalarına rağmen

sevgisizlik ve mutsuzluk içinde yaşamaya mecbur edilen  

bir done konumundadır 

Sanal alemde ise durum farklı gibi görünsede değişen

hiç bir şey yoktur

sevgi sözcükleri sadece erkeklerin nefs-i emarelerini 

ve egolarını tatmin için bayanlara bazı sohbet sıtelerinde

söyledikleri yalanlardan ibarettir

Sanal alem ve bazı sohbet siteleri

bu yüzüyle Reel alemden hiçte farklı 

değildir çünkü sevgiler istisnalar dışında sahtedir 

Sanal alem ve bazı sohbet siteleri bu şekliyle 

İslami Realite hükümlerince Bidat görünümü arzetmektedir  

Batıda kadının yerini ve verilen değeri 

bir Limon örneğiyle açıklayalım

TV de bir reklam görürsünüz 

ve ekranda bir limon vardır ortadan ikiye ayrılmıştır

içi gözüksün ve insanın nefs-i emaresini etkilesin

diyerek ikiye ayrılmıştır

işte Batıdaki kadın böylesine çıplak şekilde toplumda teşhir edilen

bir done konumundadır 

ve bu limon bu haliyle bir reklam malzemesidir

ve nefs-i emaresi gereği insan

bu Limon böyle teşhir edilince ona ulaşmak ister

Limon sağlığa faydalıdır vitamin ve mineral deposudur

işte Bayanlarda toplum ve insanlık için böylesine faydalıdır 

ancak Limona verilen değer kadına verilmez hiç bir zaman 

Limon sıkılır ve içindeki C vitamini

ve lezzeti boşaltıldıktan sonra hiç bir değeri kalmaz

ve çöpe atılır

Batının Kadına verdiği değer ölçüsüde budur işte 

nefs-i emareyi tatmin eden bir araçtır Kadın

kendisinden sevgi şefkat güzellik ve tatlılık istenir

bunlar kendisinden bir Limon gibi sıkılarak 

alınır ve posası atılır  ve Sanal alemdeki genç kızların

veya kadınların veya evli bayanlarında durumu böyledir

Limon gibi sıkılır ve lezzeti gittinden sonra posası atılır 

başka bir Limon aranmaya başlanır

burada bayanların yapması gereken tek şey bazı

sohbet sitelerindeki bu yapıya karşı çıkarak

bu tür bazı sohbet sitelerine girmemeleridir 

ve kendilerini bazı sohbet sitelerinin ayakta kalması

için ve erkekler için bir nefsani malzeme olarak

kullandırmamaları gerekir 

Müslüman bekar veya Müslüman evli bayanlarda 

bazı sohbet sitelerinde kendilerine reva görülen 

bu Batıdaki Limon kavramının kendilerine 

uygulanmasını reddetmelidirler 

bazı erkeklerin bu tür yaklaşımlarını

şiddetle reddetmelidirler çünkü reddetmeleri 

aslında dinimizin bir gereğidir 

dinimiz bayanlara verilen hak ve değer ölçüsünde

Reel-sanal ayrımı yapmamaktadır 

ve müslüman bayanlarda artık islami realiteye göre

gerçekleri görmek ve dinimizin hükümlerine göre davranmak zorundadırla  

islami realiteyi hayatından silmiş bir bayan 

bazı sohbet sitelerinde kendilerine reva görülen

dinimizle tezat yaklaşımlara fırsat verirse

Allah c.c o bayana mutluluk nasip etmeyecektir 

Bayanlar güzel ve değerli varlıklardır

bazı islami görüşe sahip kişiler

bayanlar o kadar üstün mahluklar olsaydı 

bayanlardanda bir Peygamber gönderilirdi

demektedirler ancak unutulmaması 

gereken bir nokta şudur

erkeklerden firavun vardır ama bayanlardan firavun

ve firavun gibi adaletsiz ve merhametsizce davranan 

bir bayan islam tarihinde yoktur 

aksine firavuna itaat etmeyerek Allah c.c a itaat

ederek cenneti kazanan bir Firavun eşi Asiye vardırki

cennetin dört kadınından birisidir 

sanal alem ve bazı sohbet sitelerindeki olumsuzlukları 

yok edecek güç bayanlarda vardır bayanların nefsi 7 erkeklerin 1 dir

ve bayanlar bazı sohbet sitelerinde islami realiteyi 

korur şekilde davranırlarsa 

bu erkeklerin olumlu yönde 

davranışlarına zemin hazırlar 

bayanlarda bunu yapacak güç vardır 

erkekler bu konuda daha güçsüzdür

ve erkekler bazı sohbet sitelerinde

çözümden yana değildir ve sanal alem gençliğimizi

uçuruma sürüklemektedir ve erkeklerin bunu

engelleyecek gücleri yoktur

bu güç bayanlardadır fakat bu çözüm yollarını 

anlatmak için bazı sohbet sitelerine giren bayanları 

diğer bayanlar dinlememektedir 

bayanların bayanlarla

yazışmaması ve erkekleri yazışmak için tercih etmesi 

çözümü geçiktirmektedir 

bunun içinde çözümden yana olan erkeklerin 

bayanlara güvenmeleri ve erkeklerin

bayanlardan bu konuda yardım istemeleri

gerekmektedir 

Peygamberimiz Hz.Muhammed s.a.v Efendimizinde

bir hadis-i şeriftede buyurdukları gibi  

" bir devir gelecek Kuran-ı kerim mümineler tarafından

yükseltilecektir " buyurduğu gibi artık Kuran-ı kerim 

ve İslami Realite bayanların omuzlarında yükseleceği

devire girildiğinden dolayı

bayanlarda artık lüzumsuz gereksiz ve saçma sapan

bazı sohbet sitelerine girmemelidirler 

çünkü bazı  sohbet siteleri ahlaksız erkeklerin 

girdiği yerler olup sohbet adı altında 

artık gençliğin ahlakını ve dinini yok eder nitelik taşıyan

yerlere dönüşmüş durumdadır

müslüman bayanların bazı sohbet sitelerinin

bu şekildeki sohbet adı altında oluşturduğu  ahlaksızlıklara

ve dinimizde zerre kadar yeri olmayan bu sohbet adı altındaki

saçmalıklara ve dinimizin 

ahlakımızın deformasyonuna neden olan bazı 

sohbet sitelerinde olan bitenlere hem kendi psikolojik yapılarının

ve geleceklerinin zarar görmemesi için

veya evliyse kendi kızının geleceği  için karşı çıkmalıdırlar   

bazı sohbet sıtelerine girerlerse burada uyarıcı görevlerini

yerine getirmelidirler ve erkeklerle lüzumsuz konularda

yazışmayı artık bırakmalıdırlar

Dinimiz bazı sohbet sitelerinde olan bitenleri

tasvip etmez ve Allah c.c böyle ahlaksızlıkla mücadele etmek yerine

erkeklerle sohbet eden bayanlardanda mutlaka hesap sorar 

Müslüman bir bayana yakışan islam için mücadele etmektir

erkeklerle sohbet etmek değildir 

Sanal alemde ve bazı sohbet sitelerinde

erkeklerin zerre kadar bayanlara değer vermediklerini

sadece Batıdaki Limon kavramıyla hareket ettiklerini 

ve bayanları nefs-i emarelerini tatmin için bir araç olduklarını

artık bayanlar görmeli ve erkeklerle sohbet edeceklerine 

islam için çalışmalıdırlar 

eğer bayanlar bunu yapmıyor ve hala erkeklerle

sohbet etmeye devam ediyorlarsa 

Allah c.c bununda hesabını bayanlardan soracaktır elbet

 

"Bayan Geldim, Kadın Olarak Gidiyorum!"

 

Adıyaman, Ardahan, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Gaziantep, Hakkari, Iğdır, Malatya, Mardin, Muş, Siirt, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak, Midyat, Nizip ve Van'dan 31 gazete, radyo ve TV muhabiri "Kadın Hakları Haberciliği"ni tartıştı, kadın az, erkek çoktu.


BİA Haber Merkezi
19/09/2005    
Ayşe DURUKAN       

ayse@bianet.org


BİA (Batman) - Batmanlı gazetecilerin dışında Adıyaman, Ardahan, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Gaziantep, Hakkari, Iğdır, Malatya, Mardin, Muş, Siirt, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak, Midyat, Nizip ve Van'dan 31 radyo, gazete ve televizyon muhabiri Batman'da iki gün boyunca "Kadın Hakları ve Kadın Hakları haberciliği"ni tartıştı

Medya Özgürlüğü ve Bağımsız Gazetecilik İzleme ve Haber Ağı"(BİA²) projesinin Hotel Asko'da gerçekleştirdiği seminere, Medeni Kanun ve Türk Ceza Kanunu Kadın Platformu kurucularından hukukçu Hülya Gülbahar, Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Hülya Tanrıöver, Ankara Üniversitesi Kadın Çalışmaları ve Uygulama Merkezi'nden Dr. Aksu Bora, gazeteci İpek Çalışlar, Pazartesi Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Beyhan Demir ve Uçan Süpürge Genel Koordinatörü Halime Güner eğitimci olarak katıldı.

Seminerin ilk günü 17 Eylül, Cumartesi günü sabahtan başladı. BİA² Koordinatör Yardımcısı Fügen Uğur'un yaptığı açılış konuşmasında, BİA tanıtıldı ve projeyle ilgili bilgi verildi.

"Her yıl altı bölgede düzenlenen, Doç. Dr. Sevda Alankuş'un danışmanlığındaki eğitim programı bu kez, politik ve etik olarak sorumlu gazetecilik anlayışı temel alınarak, yerel medyayı kadın haberciliği konusunda bilgilendirmeyi amaçlıyor."

Gülbahar: Her 10 saniyede bir kadına tecavüz ediliyor

BİA² seminerinin "Kadın Hakları Haberciliği" konusundaki ilk günkü konuşmacısı olan Avukat Hülya Gülbahar, "Kadın Haklarıyla İlgili Ulusal ve Uluslararası Düzenlemeler" hakkında katılımcılara bilgi verdi.

Gülbahar, "Kadın konusu magazin meselesi gibi ele alınıyor. Kadın hakları mücadelesi politik bir mücadeledir. Dünya nüfusunun yarısının, nüfusun diğer yarısıyla olan çelişkilerinin mücadelesidir," dedi.

Gülbahar konuşmasında, dünyadaki kadınların durumuyla ilgili bazı rakamlardan da örnekler verdi.

"Dünyada yılda 16 milyon genç kadının seks işçisi olarak çalıştırılmasından 750 bin dolar kar elde ediliyor. Her yaştan kadın ve çocuk seks işçisi bu rakamın içindedir. Ayrıca her beş saniyede bir dünyada bir kadına tecavüz ediliyor.

"Bu anda, oturduğunuz yerde ona kadar sayın. Bir kadına tecavüz edildi. Dünya nüfusunun üçte ikisini çalışan kadınlar oluşturuyor. Oysa rakamlara bakıldığında emeğinin karşılığını kadının alamadığını görüyoruz."

Rakamlarla Türkiye'de kadın

"Türkiye'de çalışan kadın olmasına karşın, mal ve mülk sahibi olanlar hep erkekler. Rakamlara baktığımızda aileye kayıtlı gayrı menkullerin sekizde birinin kadının üzerine kayıtlı olduğunu görüyoruz. Doğu Anadolu'da kadınların yüzde 93.5'nin geliri yok. Ege bölgesindeyse kadınların yüzde 76.6'sının sosyal güvenceleri ve gelirleri yok."

Kadınların boğaz tokluğuna çalıştıklarını söyleyen Gülbahar, "Eksik etek, kaşık düşmanı gibi tanımlamalarla, kadınların boğazından geçen lokmada alınıyor. İnsan haklarına ilişkin okunulan şeylerin üçte biri kadına ait değilse 'Okumuyorsunuz' demektir" dedi.

Seminerde, kadına yönelik şiddete ilişkin örnekler de veren Gülbahar, töre cinayetlerinin temelinde ekonomik nedenler yattığına örneklerle değindi.

"Töre" ve "namus" cinayetleri

"Töre" cinayeti olarak basına yansıyan cinayetler, 'namusum için öldürdüm' denildiğinde, cinayet neredeyse haklılık kazanıyor. O cinayetlerin satır aralarında gerçek nedenler yatmaktadır.

"Bu da çoğunlukla ekonomik nedenlerdir. Kadın alınan ve satılan mal gibi görüldüğünden, birazcık seslerini yükselttiklerinde, haklarını savunduklarında, yaşamlarını geri istediklerinde törenin ardına saklanılarak 'namusum için' denilerek öldürülmektedir."

Gülbahar, bu nedenle yerel basına çok iş düştüğünü söyledi "Namus cinayetlerinin ardındaki gerçek nedeni avukat savcı gibi araştırmalılar" diye konuştu.

Tanrıöver: Medya kadını simgesel olarak imhaya gidiyor

Doç. Dr. Hülya Tanrıöver, "Medya ve Kadın" başlıklı seminer sunumunu, iki ayrı başlıkta yaptı.

Tanrıöver, ilk bölümde, "Medya ve Medyada Kadının Temsili"nin, ikinci bölümdeyse "Medyada Kadın Hakları İhlalleri"ni anlattı.

"Medyanın kaptığı kadını belli temsil biçimleriyle, kalıplarla temsil etmektir. Temsil edilen kişi kurum nesnenin hayatımızdaki yerini temsil eder. Bizim toplumumuzda kadın iyi eş ve iyi annedir."

Kadının, tecavüze uğradığında kurban, cinsiyetçi ve ırkçı bir temsille de cinsel nesne olarak toplumda temsili olduğunu söyleyen Tanrıöver, "Türk medyası dünya literatürüne 'Arka Sayfa Güzeli' diye bir kavramı kazandırdı" diye konuştu.

"Medyanın kadını ya da kadın sorunlarını hiç yazmayarak, görmezlikten de gelerek, kadını simgesel olarak imhaya, yok etmeye gidiyor. Bu yaklaşımda ekonomik, kültürel ve toplumsal nedenler yer alıyor."

"Dil çok önemli"

Tanrıöver: Medyada kadınlara ilişkin açık ve örtük /.örtülü olmak üzere iki ayrı söylem olduğunu hatırlattı.

"Kadınlar ne işiniz var siyasette, Git otur evinde, demiyoruz da, bunu başka şeylerle ifade ediyoruz. Örtük söylemi çok özel bir çaba sarf etmiyorsak anlamıyoruz. Bunlar çok sevdiğimiz dizi film ve ana haber bültenlerinde karşımıza çıkıyor. Açık söylem daha az zararlı oluyor."

Tanrıöver, medyada kadın temsillerinin ne aracılığıyla yapıldığı çok önemlidir. Birincisi dil, iki konu ve üçüncü resim seçimidir. Radyo ve TV'lerde ses ve görüntüde önemlidir. Kullandığımız dil, bazı sözcüler çok önemlidir ve örtük söylemi oluştururlar.

Kadın/Bayan tartışması

"Kullanılan dilin örtük söyleme güzel bir örnek oluşturduğu için "Bayan" kelimesini örnek göstererek konuşmasını sürdüren Tanrıöver bu konuda da şunları söyledi:

"Bir 'bayan' arkadaşımızla yolda yürüyorum dediğimizde, yanlış yapıyoruz. Siz kadın hakları ihlali yapıyorsunuz. Bayan kadın demek değildir. Bayan yanlış bir kelimedir. Erkeğin karşılığı bayan değildir, kadındır. Bayan bayın karşılığıdır ve bir hitap şeklidir.

"'Öğretmenlik bayanlara yakışan bir meslektir' denmez. Türkçe'ye aykırıdır. Peki neden böyle yapılıyor Çünkü kadın demek ayıp Örtük söylem. Kafanın arkasında yatan. Kadının nesi ayıp, Erkek neden ayıp değil. Erkek kullanıyorsak kadın da kullanacağız."

Atölyede kadınlar

Seminerin öğleden sonraki atölye çalışmalarının Dr. Aksu Bora ve Gazeteci İpek Çalışlar katılımcılarla yaptıkları atölye çalışmasında "Kadın hakları ihlallerinin haberleştirilmesi, tecavüz, namus cinayetleri, kadına yönelik şiddetin haberleştirilmesi ve haber takibi" gibi konuları tartışmaya açtılar.

Konu kadın hakları haberciliğiydi ama seminerde kadın muhabir sayısı çok azdı; ayrıca genel olarak yerel medya kadınları gazeteciliğe bir türlü çekemedikleri görüşünde.

Atölye çalışmasında kadın muhabirlerin çalışmaya nasıl başladıklarını üzerine yaptıkları konuşmalar bu anlamda cesaretlendiriciydi.

Batman gazetesinden Ayla Temiz, aslında sağlıkçı ama eşinin desteğiyle çalışmaya: başlamış, yayın yönetmenliği dahil pek çok görevde bulunan halen köşe yazarlığı yapıyor, "Eşimin desteği olmasa böyle bir şey olmazdı," diyor.

Malatya ilk haber gazetesinden Semira Aktaş'ın hikayesi hayli ilginç: "bir arkadaşım bana gazetecilik yapar mısın diye sorduğunda yaparım da nasıl yapacağımı bilmiyorum, dedim. Bana bir etkinliğe gideceksin mesela, dedi. Orada gördüklerini yazacaksın diye anlattı. Ben Malatya'da pek çok sivil toplum kuruluşuna üyeydi, bütün etkinlikleri zaten izliyordum. Böylece başladım. "

"Şimdi sadece gidiyorum..."

Yedi yıldır gazetecilik yapan Aktaş'ın gazeteciliğe başlamasında da bir erkeğin etkisi var: "Ben o sırada, işinden atılan bir erkek muhabirin yerine alındım. İşinden atılmaktan çok yerine bir kadının alınmasına tahammül edemedi. İlk zamanlar şehir dışına çıkmam gerektiğinde anneme 'gitmem gerek ' diyordum, sonra, 'gitmek istiyorum', şimdiyse annecim gidiyorum.... "

Batman Doğuş'tan Semiha Dediler köşe yazarı, "Çouklarımı büyüttükten sonra yazı yazmaya başlamıştım," diyor.

"Daha çok kadın ve al konuları üzerine yazıyorum. "

"Bayanlardan büyük destek"

Evin Saklam 20 yaşında, Sınıf Öğretmeniliği eğitimi alıyor, Siirt'te Yaşam gazetesinde çalışıyor.

"Gazeteciliğe ağabeyimin yazılarını temize çekerek başladım, sonra ona yazılarıyla ilgili görüşlerimi söyleyerek eleştirilerimi söylemeye başladım. Güneydoğuda kadınların çalışması konusuna şimdi bayağı bir gelişme var. Bayanlardan çok destek alıyorum. "

Batman Bakış gazetesinden Fatma Kavşut da köşe yazarı, takma isim kullanıyor, "Ulusal bir gazetede gözü" var.

"Hepimizin bilinçlenmesi gerekiyor. Klasik tepkiler yerine akıl ve vicdanla başlayalım. Lisans tezimi ilam ve kadın üzerine yaptım. "

DİHA Haber Ajansı'ndan Rojda Kızgın ileyişim okumayınca gazeteci olmanın yollarını aramış ve bulmuş, "Ailem desteklemeseydi nasıl başa çıkardım?" diyor.

" Diyarbakır'da daha kolaydı. Dört aydır Batman'dayım Batman'da giydiğin pantolon da body de olay olabilir. Oturup tartışıyorum, kalıpların dışına çıkmam gerektiğini söylüyorum. Kadın olduğum için yaptığım ilerden zorlanmıyorum..."

Uçan Süpürge: Son bir yılda 473 kadın örgütü

Pazar günü, kadın hakları üzerine çalışan ve kadın sorunlarına ilişkin etkin faaliyetlerde bulunan Uçan Süpürge'den Halime Güner ile Pazartesi Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Beyhan Demir bir konuşma yaptı.

Uçan Süpürge Genel Koordinatörü Halime Güner, kurulma amaçlarından ve bugüne kadar yaptıklarını anlatarak, yürütmekte oldukları son proje "Köprüler Kuruyuz" projesiyle 64 ili dolaştıklarını anlattı.

"Bugüne kadar gittiğimiz illerde tek bir kadın kendim için bir şey istiyorum, demedi. Son bir yıl içinde 473 kadın derneğine ulaştık. Bu arada Türkiye'de kadın derneklerinin sayısı arttı. Ankara'da özellikle yüzde elli artış gösterdi. Gittiğimiz illerde gördük ki, valiler ve belediye başkanları yasalardan haberdar değiller."

Güner, kadın örgütleri arasında iletişim eksikliğinden söz ederek, bu eksikliğin zaman kaybına yol açtığını söyledi.

"Hayat haberse, biz burada yokuz. Bizim 'Köprüler Kuruyoruz' projesiyle yaptığımız tohum atmak. Burada erkeklerin ağırlıkta olduğunu görüyorum. Erkeklerin erkeklere anlatacağı şeyleri önemsiyorum. Biz kadınların tek tek evleri var. Erkeklerin ise kahveleri başta olmak üzere bir çok yeri.

Demir: Pazartesi taraflı

Pazartesi Dergisi'nden Beyhan Demir ise " Feminist" kadın dergisi olarak 1995 yılından bu yana kadın haberlerini, kadın bakışıyla ve tamamen kadınlardan kurulu bir kadroyla verdiklerini söyledi.

Demir, "Taraflı haber yapıyoruz Kadınlardan yana tarafız. Ezilenlerden, dışlananlardan yana tarafız. Bu yönüyle Pazartesi'nin ideolojik bir yanı vardır. Haberle ilgili yanlış bilgi vermeden, yol gösteriyoruz, yorum koyuyoruz"dedi.

Demir, kadına yönelik şiddette, namusun bahane olarak kullanıldığını söyledi.

"Namus bahane. Erkeklerin en güçlü bahaneleri namus. Kadınlar güçlendikçe, önlerine şiddet sorunu çıkarılıyor."

Bianet tanıtımı

Seminerde son olarak, bianet sitesi katılımcılara tanıtıldı. BİA² Proje Danışmanı Nadire Mater geçen yıl "Hak Haberciliği" seminerlerinin altı merkezde yapıldığını, "Kadın Hakları ve Kadın Haberciliği" seminerlerinin 24-25 Eylül'de Ordu'da, sonra da sırasıyla Eskişehir, Çanakkale, İzmir ve Antalya'da gerçekleşeceğini söyledi.

Yine yerel medyaya yönelik olarak altı merkezde yapılması öngörülen Çocuk Hakları Haberciliği seminerleri de Kasım ayında başlıyor.

Mater, habercilikte "Kadın hakları" ya da "çocuk hakları" haberciliği gibi başlıkların hem dünyada hem de Türkiye'de yeni olduğunu, esasında haberciliğin elbette ki bu konuları kapsaması gerektiğini, ama kapsamadığı, kapsarken de bizatihi ihlalin öznesi haline de gelebildiğini söyledi.

"Bu nedenle, Kadın ve çocuk konularının özellikle altını çizme gereği ortaya çıkıyor. Esasında son iki yılda, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki yerel gazetelerin kadın konusunda hayli ağırlık verdikleri zaten izlediğimiz gazetelerden biliyorduk, ama burada daha çok gazete görme imkanı bulduk. Hakikaten özellikle yaygın medyayla karşılaştırıldığında heyecan verici bir örnekle karşı karşıyayız. Bunun çok daha da iyi olacağını da biliyoruz. "

İki günlük buluşma tek tek gazetecilerin program değerlendirmesi ve önerilerle sona erdi.

Siirt'te Yaşam gazetesinden Sahra Turhan'ın sözleri iki günün özeti oldu: "Bayan geldim, kocaman bir kadın olarak gidiyorum." (AD)

Katılımcı Gazete, Dergi, TV ve radyolar:

Batman Doğuş Gazetesi: Mahfuz Uyanık, Semiha Dediler
Batman Bakış Gazetesi: Nil Aydiş, Hüseyin Ay,F atma Kavşut, Ubeydullah Baş,
Batman Gazetesi:Nizamettin İzgi, Şükrü Yıldırım, Şehmuz Temiz
Batman Işık Gazetesi: Aylin Temiz,
Batman A.A.:Ercan Atay,
Batman İHA Zeki Gün,
Batman Dicle Haber Ajansı: Rojda Kızgın,
Batman Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler: İrfan Tapan
Batman Kanal 7: Yılmaz Ekinci,
Iğdır Hudut Gazetesi:Aydın Deniz,
Batman İHD Reşat Akıncı, Evin Sarı,
Batman Umut Gazetesi:Osman Seyrek,
Batman Medya Gazetesi: Ercan Aslan,
Batman NTV Muhabiri-Petrol Gazetesi: Hakan Sapan
Diyarbakır Gün TV: Deniz Gördük,
Diyarbakır Güneydoğu Ekspres: Feyyaz Dursun,
G.Antep Yeni Oluşum Gazetesi Ahmet Aksoy,
G.Antep Halkın Sesi Gazetesi: Müslüm Çelik,
G.Antep İlke Gazetesi: Selim Bacaksız,
Ş.Urfa Radyo Medya: Salih Ünlü,
Malatya Çağlar FM Cumali Aksaç
Malatya İlk Haber Gazetesi: Semira Aktaş,
Mardin Midyad Habur Gazetesi: Mehmet Şirin, İş ve Mehmet Halis İş,
Muş Postası Gazetesi: Sabri Yıldırım,
Muş Şark Telgraf Gazetesi: Necdet Armağan,
Muş Haber 49 Gazetesi Emrullah Özbey,
Ş.Urfa Bizim Gazete: İbrahim Hakkari,
Siirt'te Yaşam Gazetesi: Evin Saklam, Sahra Turhan






Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol