https://yasemin34-leyla.tr.gg

SANAL ALEMDE İNSANLARI TANIMAK




SANAL ALEMDE İNSANLARI TANIMAK GERÇEKTEN ZORDUR

Allah c.c sanal alemde İslam için çalışan sitelerden razı olsun  ve burada islam için çalışanların görevlerinde ebeden ve daimen başarılı olmalarını Rabbim nasip etsin inşallah

http://www.islam-green34.com

 

SANAL ALEMDE İNSANLARI TANIMAK GERÇEKTEN ZORDUR 

 

http://www.yasemin34-leyla.tr.gg

 

Leyla-TRABZON

 

İmam Hatipli


SANAL ALEMDE  İNSANLARI TANIMAK GERÇEKTEN ZORDUR

Sanal alemde insanları gerçek manada tanımak zordur evet gerçekten çok zordur

kimi zamanda imkansızdır çünkü karşınızdaki kişinin

yazdıklarını görüyorsunuz düşüncelerini okuyamıyorsunuz

asıl ruh halini ve kişiliğini çözemiyorsunuz  yanılgıya düşüyorsunuz

bu sadece sanalda değil gerçek hayattada böyle olmuyormu zaten

gerçek hayatta tanımakta ve gerçek ruh halini çözmekte zorlandığınız insanları sanal alemde nasıl tanıyabilirsinizki

üstelik sanal alemde karşınızdaki ile aranızda hep bir perde vardır ve maskeli yüzlerle karşı karşıyasınızdır birde üstüne üstlük  sanal alemin o büyüleyici ve hipnotize edici

atmosferi vardır sizde hayali olarak karşınızdakini canlandırıyorsunuzdur

bakalım gerçekte nasıl bir kişidir bilebilmeniz gerçekten çok zor hatta imkansızdır birde bunun üstüne gerçek kişiliğini gizleyerek dürüst davranmayarak yazdıkları ile düşündükleri farklı olan bazı erkek tiplerinin varlığı sanalda bolca mevcut olunca sanırım gerçekten bazı insanları tanımak ve anlamak imkansız hale gelmektedir diye düşünüyorum

Bir İnternet Dergisinde şöyle bir yazı okudum aslında çok uzun bir yazıydı ama biraz kısaltarak buraya aktarmak istiyorum

yazının başlığı şöyleydi " İnsanları gerçek manada algılayamadığımız zamanlar vardır  çünkü düşüncelerini okuyamayız " yazıyordu yazıyı yazan kardeşimiz İstanbul Kartal semtinde oturduğunu isminin İsa Yakup olduğunu ve evli olduğunu yazıyordu soyadını gizli tutmuştu ve yazmamıştı eşinin isminide Rabia-Merve olarak belirtmiş kendiyle ilgili başka ayrıntılı bir bilgi yazmamış ve sadece konuyla ilgili eşiyle aralarında geçen bir olayı anlatıyordu

o yazıdan alıntı ile devam ediyorum

" Evliliğimizin en güzel yıllarıydı ve Allah c.c a binlerce kere şükürler olsunki   yuvamızda huzur ve mutluluk hiç bir zaman eksik olmadı ve Allah c.c eksik etmesin inşallah

Hayatımıza devam ediyoruz ve eşimle çocuklarımla çok mutluyuz 

Rabbimize şükürler olsun ne maddi nede manevi bir sorunumuz yok ve Allah son nefesimize kadarda ailemize huzur ve mutluluk ihsan eylesin inşallah amin

Anlatacağım esasında herkesin yaşayabileceği bir hadisedir ve o kadarda önemli değildir ama bu yazıyı bazı evliler okumalıdırlarki bazen iki insanın birbirini gerçekten algılayamadığı zamanlarında olduğunu bilsinler inşallah

Çok zaman önceydi biz eşimle uzun bir nişanlılık evresi geçirmiş ve evlenmiştik ben çalıştığım şirketin isteği üzerine yüksek bir ücretle İstanbul Kartal'a atanmıştım

Ev sahibi olmuştuk ve iki çocuğumuzda burada dünyaya gelmişti

oturduğumuz semtte eşimin küçükte olsa evli bayanlardan oluşan bir arkadaş çevresi olmuş benimde iş yerinde öyle küçük bir çevrem olmuştu 

Bir otomobil almak istiyorduk ben arada galerilere bakıyordum eşimde ehliyet imtihanına giriyordu  

eşimle çok önceden alacağımız otomobilin  marka model renk gibi ayrıntılarında ortak bir karara varmıştık

Bir akşam üstü İş çıkışında iş yerindeki bir arkadaşla uzun süren bir tartışma neticesinde  çok moralim bozulmuştu o arkadaşım en son " ben otomobil alalı eşimle İstanbul'u turlayalı yıllar oldu sen bu kafayla otomobil alıp eşini gezdiremezsin " demişti ve kaybolmuştu benim bu sözler karşısında  çok moralim bozulmuştu ve bu moral bozukluğu ve asık bir yüz ile eve gitmek istemedim ve bir iki dakika kendime geleyim ve böyle moral bozukluğu ile

eşimin karşısına çıkmayayım diye daha önce uğradığım bir otomobil galerisine uğradım ve otomatik vitesli bir otomobili çok beğendim bu otomobilin otomatik vitesli oluşu şu yönden iyiydi bana göre 
eşim yeni ehliyet alıyordu ve otomobil kullanmakta tecrübesizdi ve İstanbulun trafiği malum sürekli debriyaj ve vites ile uğraşmaya mecbur kalarak trafikte dikkati dağılabilirdi ikinciside genel olarak bayanların otomatik vites tercih ettiğini düşünüyordum ama eşimle aramızda bu vites konusunu sanırım konuşmamıştık bu yüzden ilk önce onunla konuşmalıydım ve otomobili beğenip beğenmediğini öğrenmek için bu galeriye onunda birlikte gelmeliydim
bu düşüncelerimi galeri sahibinede söyleyerek oradan ayrıldım

Eve geldim her zamanki gibi eşim kapıyı açtı ve gülümsedi " Hoşgeldin canım " dedi o an işte bütün moral bozukluğum gitmişti bende " Hoşbulduk hayatım " dedim Eşim " Geç kaldın sanki neyse hadi yemek hazır gel yiyelim canım " dedi

" Peki hayatım " dedim ve yemek yedik çocuklarımızla biraz oynadık

TV seyrettik ve  çocuklarıma masal okuyarak onları yatırdım 

Eşim sütlü kahve yapmıştı içerek konuşmaya başladık 

Eşime galerideki otomatik vitesli bir otomobili çok beğendiğimi söylediğimde  ve özelliklerini anlattığımda eşimin yüzünün şekli birden bire  değişti  kaşlarını çattı

Eşimin bazen asabileştiğini biliyordum ama her güzelin bir kusuru illaki vardır ben onun bu asabi halinden her zaman çok memnundum ve onu çok seviyordum

eşim aslında çok mükemmel bir insandır asabiliği ise benimle evlenmeden daha önceki yaşadığı bazı olumsuz olayların neticesi ortaya çıkan bir durumdu ama gün geçtikçe bu asabiliğide yok oluyordu aslında

Ben eşime otomobilden bahsetmeye gülümseyerek devam ettim o arada 

eşimin o güzel yüzüne bakarken ve çatık kaşlarına bakarkende içimden " Allahım sana çok şükürler  olsunki kızdığı anda bile bu kadar güzel yüzlü olabilen bir eşi bana nasip ettin " diyordum ve ben bunu düşünürken eşim bana bazı şeyler anlatmaya çalışıyordu ben ise onun güzel gözlerine bakıyor ve sanki mavi okyanuslara dalıyordum ve eşimin o sırada ne kadar fazla sinirlendiğini hissedemedim ve gülümsüyordum 

" Allahım " diyordum içimden " Arkadaşım benim moralimi nasıl bozdu ama Rabbim sana şükürler olsunki kızdığında ve sinirlendiğinde bile bu kadar sevgi dolu bir eşimin varlığı ile moralim düzeldi sana şükürler olsun " diyordum ve eşimin saçlarını okşamak için elimi kaldırdığımda ise eşim bana bir tokat attı bende elini öpünce diğer eliyle bir tokat daha attı ve ağlamaya başladı

benim ise yediğim ikinci şiddetli tokatla dudağım patlamıştı ve lavaboya koştum ve bende sinirlendim ama ona hiç bir şey demedim 

olay unutuldu gitti fakat bir kaç gün sonra bir gece yarısı aklıma geldi ve yine akşam saatlerinde eşime bu aramızda geçen  tatsız hadiseyi hatırlattım olayı anlattım eşim ise  " bir dakika sana bir şey anlatacağım önce " diyerek sözümü kesti bende " buyur dinliyorum " dediğimde kısaca şunları anlattı

ben o gece işten eve gelmeden önce eşim evli  bayan arkadaşlarıyla bir evde toplanmışlar  hoş sohbet derken eşimin   arkadaşlarından birisi  kendilerinin bir otomobil alacağından  bahsetmiş  ve  konu otomobilden açılmış

eşimde ehliyet almaya çalıştığını ve otomobil alacağımızı söylemiş

o otomobilden bahseden ise eşim türbanlı olduğu için ve eşimi nedense bu yüzden biraz küçümsediği için alacı bir tavırla konuşmaya başlamış ve sonuçta o bayan eşime " sen eşine otomatik vites bir otomobil aldır senin gibiler biraz aptaldır normal vitesli bir otomobil ile

trafiğe uyum sağlamakta zorlanırlar " diyerek ve eşimin kalbini kırarak evden çıkmış gitmiş eşimde o sinirle eve gelmiş ve benim işten geleceğim saati

beklemiş çünkü beni görerek benimle konuşarak moralinin düzeleceğini

düşünmüş bende aksi gibi o gece moralim bozuk olduğundan ve eşimin karşısına bu asık yüzle çıkmak istemediğimden dolayı eve biraz geç gitmiş

üstelikte galeriye uğrayarak otomatik vitesli bir otomobili beğenmiştim ve eşime özellikleri anlatmaya çalıştığımda ve onun güzel gözlerinde mavi okyanuslara dalarak mutlu olduğumda eşim ise bu otomatik vites kelimesi ile sinirlenmişti  ve benim onun bu sinirli haline aldırış etmemem ve gülümsemem ve onun neden böyle agresifleştiğini sorgulamadan ve onu dinlemeden gülümsemem onu dahada sinirlendirmişti fakat ne ben nede o aslında birbirimizin düşüncelerini okuyamadığımızdan ve birbirimizi o an için algılayabilmemizin mümkün olmadığından böyle bir tatsız hadise yaşamıştık

işte bu yüzden demek istediğim şudurki  insanları gerçek manada algılayamadığımız zamanlar vardır çünkü düşüncelerini okuyamayız 

farklı ruh yapılarında insanlar olarak yaratıldık ve

ruhların gerçek sahibi olan ve ruhları gerçek manada anlayan sadece Rabbimizdir

İSA - YUSUF

Kartal-İSTANBUL

Evet kardeşlerim işte yukarıdaki yazı kısaca böyle bende bu yüzden diyorumki gerçek hayatta insanların birbirlerini gerçek manada algılamakta zorlandığı zamanlar olur ve bunlar her zaman yaşanılan hadiseler aslında

Gerçek hayatta insanların birbirini algılayamadığı ve bazen anlamakta zorlandığı bir  toplumda bizler sanalda karşımızdaki insanı gerçekten algılayabiliriz tanıyabiliriz diyorsak bu biraz gerçeği yansıtmayan bir düşüncedir ve kendimizi aldatmaktan başka bir şey ifade etmemektedir 

Leyla-TRABZON

İmam Hatipli






Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol