Allah c.c sanal alemde İslam için çalışan sitelerden razı olsun ve burada islam için çalışanların görevlerinde ebeden ve daimen başarılı olmalarını Rabbim nasip etsin inşallah
asıl ruh halini ve kişiliğini çözemiyorsunuz yanılgıya düşüyorsunuz
bu sadece sanalda değil gerçek hayattada böyle olmuyormu zaten
gerçek hayatta tanımakta ve gerçek ruh halini çözmekte zorlandığınız insanları sanal alemde nasıl tanıyabilirsinizki
üstelik sanal alemde karşınızdaki ile aranızda hep bir perde vardır ve maskeli yüzlerle karşı karşıyasınızdır birde üstüne üstlük sanal alemin o büyüleyici ve hipnotize edici
atmosferi vardır sizde hayali olarak karşınızdakini canlandırıyorsunuzdur
bakalım gerçekte nasıl bir kişidir bilebilmeniz gerçekten çok zor hatta imkansızdır birde bunun üstüne gerçek kişiliğini gizleyerek dürüst davranmayarak yazdıkları ile düşündükleri farklı olan bazı erkek tiplerinin varlığı sanalda bolca mevcut olunca sanırım gerçekten bazı insanları tanımak ve anlamak imkansız hale gelmektedir diye düşünüyorum
Bir İnternet Dergisinde şöyle bir yazı okudum aslında çok uzun bir yazıydı ama biraz kısaltarak buraya aktarmak istiyorum
yazının başlığı şöyleydi " İnsanları gerçek manada algılayamadığımız zamanlar vardır çünkü düşüncelerini okuyamayız " yazıyordu yazıyı yazan kardeşimiz İstanbul Kartal semtinde oturduğunu isminin İsa Yakup olduğunu ve evli olduğunu yazıyordu soyadını gizli tutmuştu ve yazmamıştı eşinin isminide Rabia-Merve olarak belirtmiş kendiyle ilgili başka ayrıntılı bir bilgi yazmamış ve sadece konuyla ilgili eşiyle aralarında geçen bir olayı anlatıyordu
o yazıdan alıntı ile devam ediyorum
" Evliliğimizin en güzel yıllarıydı ve Allah c.c a binlerce kere şükürler olsunki yuvamızda huzur ve mutluluk hiç bir zaman eksik olmadı ve Allah c.c eksik etmesin inşallah
Hayatımıza devam ediyoruz ve eşimle çocuklarımla çok mutluyuz
Rabbimize şükürler olsun ne maddi nede manevi bir sorunumuz yok ve Allah son nefesimize kadarda ailemize huzur ve mutluluk ihsan eylesin inşallah amin
Anlatacağım esasında herkesin yaşayabileceği bir hadisedir ve o kadarda önemli değildir ama bu yazıyı bazı evliler okumalıdırlarki bazen iki insanın birbirini gerçekten algılayamadığı zamanlarında olduğunu bilsinler inşallah
Çok zaman önceydi biz eşimle uzun bir nişanlılık evresi geçirmiş ve evlenmiştik ben çalıştığım şirketin isteği üzerine yüksek bir ücretle İstanbul Kartal'a atanmıştım
Ev sahibi olmuştuk ve iki çocuğumuzda burada dünyaya gelmişti
oturduğumuz semtte eşimin küçükte olsa evli bayanlardan oluşan bir arkadaş çevresi olmuş benimde iş yerinde öyle küçük bir çevrem olmuştu
Bir otomobil almak istiyorduk ben arada galerilere bakıyordum eşimde ehliyet imtihanına giriyordu
eşimle çok önceden alacağımız otomobilin marka model renk gibi ayrıntılarında ortak bir karara varmıştık
Bir akşam üstü İş çıkışında iş yerindeki bir arkadaşla uzun süren bir tartışma neticesinde çok moralim bozulmuştu o arkadaşım en son " ben otomobil alalı eşimle İstanbul'u turlayalı yıllar oldu sen bu kafayla otomobil alıp eşini gezdiremezsin " demişti ve kaybolmuştu benim bu sözler karşısında çok moralim bozulmuştu ve bu moral bozukluğu ve asık bir yüz ile eve gitmek istemedim ve bir iki dakika kendime geleyim ve böyle moral bozukluğu ile
eşimin karşısına çıkmayayım diye daha önce uğradığım bir otomobil galerisine uğradım ve otomatik vitesli bir otomobili çok beğendim bu otomobilin otomatik vitesli oluşu şu yönden iyiydi bana göre
eşim yeni ehliyet alıyordu ve otomobil kullanmakta tecrübesizdi ve İstanbulun trafiği malum sürekli debriyaj ve vites ile uğraşmaya mecbur kalarak trafikte dikkati dağılabilirdi ikinciside genel olarak bayanların otomatik vites tercih ettiğini düşünüyordum ama eşimle aramızda bu vites konusunu sanırım konuşmamıştık bu yüzden ilk önce onunla konuşmalıydım ve otomobili beğenip beğenmediğini öğrenmek için bu galeriye onunda birlikte gelmeliydim
bu düşüncelerimi galeri sahibinede söyleyerek oradan ayrıldım
Eve geldim her zamanki gibi eşim kapıyı açtı ve gülümsedi " Hoşgeldin canım " dedi o an işte bütün moral bozukluğum gitmişti bende " Hoşbulduk hayatım " dedim Eşim " Geç kaldın sanki neyse hadi yemek hazır gel yiyelim canım " dedi
" Peki hayatım " dedim ve yemek yedik çocuklarımızla biraz oynadık
TV seyrettik ve çocuklarıma masal okuyarak onları yatırdım
Eşime galerideki otomatik vitesli bir otomobili çok beğendiğimi söylediğimde ve özelliklerini anlattığımda eşimin yüzünün şekli birden bire değişti kaşlarını çattı
Eşimin bazen asabileştiğini biliyordum ama her güzelin bir kusuru illaki vardır ben onun bu asabi halinden her zaman çok memnundum ve onu çok seviyordum
eşim aslında çok mükemmel bir insandır asabiliği ise benimle evlenmeden daha önceki yaşadığı bazı olumsuz olayların neticesi ortaya çıkan bir durumdu ama gün geçtikçe bu asabiliğide yok oluyordu aslında
Ben eşime otomobilden bahsetmeye gülümseyerek devam ettim o arada
eşimin o güzel yüzüne bakarken ve çatık kaşlarına bakarkende içimden " Allahım sana çok şükürler olsunki kızdığı anda bile bu kadar güzel yüzlü olabilen bir eşi bana nasip ettin " diyordum ve ben bunu düşünürken eşim bana bazı şeyler anlatmaya çalışıyordu ben ise onun güzel gözlerine bakıyor ve sanki mavi okyanuslara dalıyordum ve eşimin o sırada ne kadar fazla sinirlendiğini hissedemedim ve gülümsüyordum
" Allahım " diyordum içimden " Arkadaşım benim moralimi nasıl bozdu ama Rabbim sana şükürler olsunki kızdığında ve sinirlendiğinde bile bu kadar sevgi dolu bir eşimin varlığı ile moralim düzeldi sana şükürler olsun " diyordum ve eşimin saçlarını okşamak için elimi kaldırdığımda ise eşim bana bir tokat attı bende elini öpünce diğer eliyle bir tokat daha attı ve ağlamaya başladı
benim ise yediğim ikinci şiddetli tokatla dudağım patlamıştı ve lavaboya koştum ve bende sinirlendim ama ona hiç bir şey demedim
olay unutuldu gitti fakat bir kaç gün sonra bir gece yarısı aklıma geldi ve yine akşam saatlerinde eşime bu aramızda geçen tatsız hadiseyi hatırlattım olayı anlattım eşim ise " bir dakika sana bir şey anlatacağım önce " diyerek sözümü kesti bende " buyur dinliyorum " dediğimde kısaca şunları anlattı
ben o gece işten eve gelmeden önce eşim evli bayan arkadaşlarıyla bir evde toplanmışlar hoş sohbet derken eşimin arkadaşlarından birisi kendilerinin bir otomobil alacağından bahsetmiş ve konu otomobilden açılmış
eşimde ehliyet almaya çalıştığını ve otomobil alacağımızı söylemiş
o otomobilden bahseden ise eşim türbanlı olduğu için ve eşimi nedense bu yüzden biraz küçümsediği için alacı bir tavırla konuşmaya başlamış ve sonuçta o bayan eşime " sen eşine otomatik vites bir otomobil aldır senin gibiler biraz aptaldır normal vitesli bir otomobil ile
trafiğe uyum sağlamakta zorlanırlar " diyerek ve eşimin kalbini kırarak evden çıkmış gitmiş eşimde o sinirle eve gelmiş ve benim işten geleceğim saati
beklemiş çünkü beni görerek benimle konuşarak moralinin düzeleceğini
düşünmüş bende aksi gibi o gece moralim bozuk olduğundan ve eşimin karşısına bu asık yüzle çıkmak istemediğimden dolayı eve biraz geç gitmiş
üstelikte galeriye uğrayarak otomatik vitesli bir otomobili beğenmiştim ve eşime özellikleri anlatmaya çalıştığımda ve onun güzel gözlerinde mavi okyanuslara dalarak mutlu olduğumda eşim ise bu otomatik vites kelimesi ile sinirlenmişti ve benim onun bu sinirli haline aldırış etmemem ve gülümsemem ve onun neden böyle agresifleştiğini sorgulamadan ve onu dinlemeden gülümsemem onu dahada sinirlendirmişti fakat ne ben nede o aslında birbirimizin düşüncelerini okuyamadığımızdan ve birbirimizi o an için algılayabilmemizin mümkün olmadığından böyle bir tatsız hadise yaşamıştık
işte bu yüzden demek istediğim şudurki insanları gerçek manada algılayamadığımız zamanlar vardır çünkü düşüncelerini okuyamayız
farklı ruh yapılarında insanlar olarak yaratıldık ve
ruhların gerçek sahibi olan ve ruhları gerçek manada anlayan sadece Rabbimizdir
İSA - YUSUF
Kartal-İSTANBUL
"
Evet kardeşlerim işte yukarıdaki yazı kısaca böyle bende bu yüzden diyorumki gerçek hayatta insanların birbirlerini gerçek manada algılamakta zorlandığı zamanlar olur ve bunlar her zaman yaşanılan hadiseler aslında
Gerçek hayatta insanların birbirini algılayamadığı ve bazen anlamakta zorlandığı bir toplumda bizler sanalda karşımızdaki insanı gerçekten algılayabiliriz tanıyabiliriz diyorsak bu biraz gerçeği yansıtmayan bir düşüncedir ve kendimizi aldatmaktan başka bir şey ifade etmemektedir